18 Mayıs 2024 - Cumartesi

Şu anda buradasınız: / BİR İTTİFAK MODELİ OLARAK AHLAK HAREKETİ
BİR İTTİFAK MODELİ OLARAK AHLAK HAREKETİ

BİR İTTİFAK MODELİ OLARAK AHLAK HAREKETİ Fırat TOPRAK

Kısa bir süre önce Van’ınımızın gündemini hayli meşgul eden bir ifsad faaliyeti olan GezginFestVan adlı festival merkezli yaşananlar üzerinde durulmayı gerektiren bir süreç olarak öne çıkmıştı. Makalemizde birçok yönü olmakla beraber süreç içerisinde şekillenmiş ve sonuç almış bir ittifak, proje bazlı ortaklık modeli olarak Ahlak Hareketi üzerinden Müslümanların birlikte iş yapma hukukunu incelemek ve tarihe kayıt düşmek hedeflenecektir. Serencamın kısa bir özeti şöyle ifade edilebilir. 7-9 Eylül 2018 tarihinde Rock gruplarının öncülüğünde ilki yapılan Gezgin Fest Van isimli etkinlik çadırlarda kızlı-erkekli yaşam, içki, fuhuş, madde bağımlılığını teşvik gibi ifsad faktörleri ve bunların ötesinde Muhsin Namco adındaki İranlı bir müzisyenin Tekvir suresiyle alay ettiğinin ortaya çıkmasıyla haklı bir infiale sebep olmuştu. Son yıllarda yaşanan yoğun İranlı turizminin şehri sefih İranlıların içki ve fuhuş yuvasına çevirmesinin biriktirdiği öfke infialin bir başka sebebi olarak okunabilir. Daha geriye gidildiğinde 1990’lardaki göç ile yaşanan toplumsal değişimin yol açtığı yozlaşma ve çürümeye de işaret edilmelidir. İnternetin yaygın kullanımı, değerlerin aşınması vb. etkenler sürece dair sosyolojik verileri teşkil etmektedir. Festivalin 21-23 Haziran 2019 tarihlerinde ikincisinin yapılacağının açıklanması üzerine tam bir mefsedet/münker olarak kabul edilen etkinliğin iptali için de girişimler başlamış oldu. Tabi ki Mecelle’nin düsturuyla söylemek gerekirse mefsedetin defedilmesi menfaatin celbedilmesine öncelenmeliydi. VİDAP’ın ( Van İslami Dayanışma Platformu) ve bazı Van SDİ (Sivil Dayanışma İnisiyatifi) bileşenlerinin ve diğer bazı kuruluşların aktif çabaları ve İktidara müzahir bazı STK’ların sabotajlarına rağmen farklı eğilimlerden 72 STK’nın iştirakiyle Ahlak Hareketi adıyla büyük bir proje ortaklığı 20 Nisan 2019 tarihinde ilan edilmiş oldu. Siyaset ve bürokrasi üzerinde oluşturulan baskı grubu etkili olduğu gibi kısa sürede toplumsal farkındalık konusunda da hayli mesafe kat edildi. Bu süreçte sosyal medyanın görece fazla kullanımının önemi ifade edilmelidir. Kuran ile alay edilen videonun sosyal medyada dolaşıma girmesi sonrası Valilik ve Belediyeye yapılan onbinlerce başvuru kent yönetimini ciddi zorlamış olacak ki Valilikten iki ayrı açıklama gelecekti. Siyasetin her zamanki ikircikli tavrı ve Valiliğin önce festival için bir başvuru olmadığı, olsa bile izin verilmeyeceğini açıklamasından kısa bir süre sonra çark etmesi siyaset ve bürokrasiye güvenilemeyeceğini tekrar ortaya çıkarmıştı. Valiliğin festivalcileri İslami STK temsilcilerine yönlendirmesi bir yönüyle sorumluluğu Müslümanlara yıkma anlamına gelmekteydi ve bir diğer yönüyle de Ahlak Hareketi icrasını yönlendirme çabası olarak okunmuştu. Ahlak Hareketi icrasının oy çokluğuyla festivalcilere randevu verilmemesi ve iptale yönelik kararlılığın ortaya konması şüphesiz mühim bir stratejik adımdı. Randevu talebine olumsuz yanıt verilmesine rağmen festivalciler tarafından yapılan açıklamada İslami STK’larla görüşülmüş izlenimi verilmesi ve toplumsal hassasiyetlere saygı gösterileceğinin ifade edilmesi yerinde adım atıldığını ortaya çıkaracaktı. Toplumsal hassasiyetlere saygı ifadesine rağmen ilan edilen katılımcı listesinde yine Kuranla alay eden Duman adlı başka bir grubun varlığı festivalcilerin politik davrandığını ispatlamaktaydı. Şehrin tanıtımı ve ekonomik gerekçeler üzerinden propaganda yürütülmekteydi. Bir işadamı derneğince yapılan müslümanlara yönelik ağır ithamların olduğu festival destekçisi açıklama üzerine polemiğe girilmemesi, yapıcı bir dil kullanılması ve bir ay boyunca Van’ın en merkezi yeri olan Sanat Sokağında bilet satış noktasına yönelik herhangi bir müdahalenin gerçekleşmemiş olması kısmi provokasyon çabalarına karşı sürecin sivil karakterli yürütülmesi de not edilesi gereken başarılardandı. Coğrafyamızın şiddet merkezli toplumsal gerçekliğine rağmen sürecin tamamen bir sivil toplum çalışması olarak yürütülmesinin başarıdaki payını hassaten zikretmek gerekir. HDP’li Büyükşehir belediyesinin Festivalciler safında yer aldığını açıklaması ile her hesimin rengi belli olmuş ve gündem tamamıyle şekillenmiş oluyordu. Twitter’daki #GezginFesteHayır ile #GezginFesteDokunma etiketleriyle sosyal medyada tam bir psikolojik harp yaşanmaktaydı. Şehirde var olan ve her defasında uzatılan açık alanda eylem ve etkinlik yasağı kitlesel basın açıklaması yapılmasına engel olmaktaydı. Valilik görüşmesinde hangi gerekçeyle olursa olsun kutuplaşmanın önlenmesi amaçlı yasağın uzun süre devam edeceği ortaya çıkmıştı. Ahlak Hareketinden amiyane ifadeyle tabanın gazını almak için kapalı alan basın açıklamasıyla yetinilmesi isteniyordu. Bu talep tabi ki kabul edilmeyecekti. Yasağa ve Güvenlik Şubenin tehditlerine rağmen Ramazanın son cumasında Beşyol Dabbağoğlu parkında kitlesel basın açıklaması kararı alınmıştı. Hatırı sayılır bir kitle ile yapılan basın açıklamasında polisin gerginliği tırmandırması üzerine arbede yaşanması, kitlenin Valiliğe yürüme teşebbüsü ardından oturma eylemine geçmesi eylemin planlanandan daha uzun sürmesi hayli ses getirmişti. Festivalin iptalinden sonra basın açıklamasına katılan 28 müslümana bugüne kadar hiç uygulanmamış Kabahatler kanununa göre idari para cezası verilmesi basın açıklamasının kırılma noktasını teşkil ettiğini göstermekteydi. Basın açıklaması sonrası şehrin bilboardlarına Ahlak Hareketi imzalı ‘Festival Tuzağına hayır’, ‘Müslüman gençliği koruyalım’, ‘Gençlik festivali mi gençliğin felaketi mi’ şeklinde festival karşıtı farkındalık çalışması da şehrin gündemini belirlemede hayli etkili olmuştu. Yakalanan sinerji ile bir sonraki adımda festivalin yapılacağı Gevaş ilçesine araç konvoyu çalışması planlanmaktayken festivalin güvenlik, xray, çit vb. gerekçelerle iptal edildiğine yönelik açıklama gelmişti. Festivalciler ise Gericiliğe direnemedik. Hepinizden özür dileriz şeklindeki şehirden çekildiklerini ifade ettikleri nihai açıklamalarında “Bizler ahlaki değerlerimiz nedeniyle yaptığımız yardımlardan bahsetmediğimiz için “ahlaksız” diye yaftalandık. Keşke söylemek zorunda kalmasaydık ama Ramazan ayında göstere göstere değil de gizli gizli verdiğimiz xxx kişilik iftardan, yüzlerce gönülden yaptığımız destekten bahsetmediğimiz için dinsiz diye bilboardlar ile yaftalandık. Tüm festivallerin yapıldığı şehirler dururken Van’ı seçtiğimiz için “yabancı” diye yaftalandık. Van’da hiç bahsetmediğimiz 1 kütüphanemiz, okullarımızda spor salonumuz ve oyuncaklarına birlikte sarıldığımız çocuklarımız var. Ahlak Hareketi kurucu metninde olana dair “Hızla çürüyen ve yozlaşan bir toplumsal vakıa ile karşı karşıyayız. Dağılmaya yüz tutan aile yapımız, kötülük sokaklarında kaybolan gençliğimiz, yaşanan ahlaki erozyonunun ciddiyetini ortaya koymaktadır.” şeklinde durum tespiti yaptktan sonra “Biz aşağıda imzası olan 70 STK olarak, tüm toplum katmanlarında, özelde gençler üzerinde gözlemlediğimiz içki, kumar, festival, fuhuş, madde ve teknoloji bağımlılığı gibi kötülüklere karşı din, ahlak ve örfümüzün üzerimize yüklediği sorumluluk gereği bir iyilik, güzellik ve doğruluk çağrısı yükseltmek amacıyla ‘’Ahlak Hareketi’’ adıyla her daim dayanışma içersinde olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Tutarlı bir ahlak mücadelesi vermek adına, İslami ve insani değerler çerçevesinde; dili, dini, rengi ve ırkı ne olursa olsun her türlü toplumsal şahitliğin gereğini gücümüz oranında ortaya koyacağımızı beyan ediyoruz.” şeklinde varoluş beyanı yapmıştır. İslami camiada ortak sorunlara karşı ortak tepkiler vermek ve birlikte iş yapabilme çabaları dün olduğu gibi bugünde olmakta ve yarın da olacaktır. Yaşanmışlıklar üzerinden tecrübe biriktirmek sürecin sıhhatli yönetimi ve kriz noktalarının aşılması açısından elzemdir. Denebilir ki Ahlak Hareketi pratiğinde en mühim sorun camia içerisinden gelen sabotaj, frenleme, işlevsiz kılma, çalıştırmama çabalarıydı. Kişisel ve grupsal reklam, bürokraside muhatap olma, haset, oluşumu mevcut insiyatife alternatif görme gibi zaaflar neredeyse böylesi bereketli bir çalışmayı sonuçsuz bırakacaktı. İşlevsiz kılma, sabote etme hiç olmazsa yönlendirme girişimleri Ahlak Hareketi icrasının değiştirilmesi girişimiyle aşılabilmişti. İktidar ile girişilen ölçüsüz ilişkilerin kimi STK temsilcileri düzeyinde iradesizleşme, arka bahçe olma, emir erliği boyutuna ulaştığını üzülerek müşahade edilmekteydi. Böylesi bir durumun bırakın İslami Hareket olgusu kapsamında batılı sivil toplum kavramında bile karşılığının olmadığı açıktır. Yakın geçmişin en mühim tartışma başlıklarından olan İslami Hareketin ontolojik/varoluşsal ve epistemolojik/düşünsel krizi açısından da yakıcı bir tecrübe olduğu muhakkaktır. Ahlak Hareketi İslami Hareket ve İktidar ilişkisi bağlamında özgün karar alma ve pratik geliştirme boyutlarında önemli veriler sunmuştur. Ortak İslami çalışmalarda kazanılması gereken en önemli hususiyet ilkesel çerçeveyi ihmal etmemek koşuluyla tolere sınırının olabildiğince genişletilmesidir. Yapıcı karekterli, devlet memuru zihniyetli olmayan, irade sahibi, risk alabilen, ülfet eden ve edilen kişiliklerin toplantılara gönderilmesi süreçlerin sağlıklı yürütülmesinin gerek şartıdır. Keza hedefe odaklanma, detaylara boğulmama, hadisenin bütün boyutlarını okuyabilme ve yönlendirmelere karşı teyakkuz altı çizilmesi gereken hususlardandır. Sürecin nihayetinde görkemli bir Ahlak Mücadelesi veren Vanlı müslümanlar kabahatli ilan edilmeleri üzerine açıklama yaparak şu hususlara değinmişlerdir: “Bilindiği üzere geçen sene ilimizde yapılan Gezginfest adlı ifsat faaliyetinde aziz Kur’an’a hakaret edilmiş; içki, fuhuş ve uyuşturucunun teşviki ile gençliğin yozlaşmasına, müslüman halkımızın haklı tepkisini çekmişti. Bu yıl da Kur’an’a hakaret ve rezaletlerin devam edeceğinin anlaşılması üzerine 31 Mayıs ramazanın son cumasında kırmadan dökmeden şiddetten uzak kitlesel bir basın açıklaması yapılmıştı. Yüce Allah aziz Kur’an’da müminlerin arasında ahlaksızlığın yayılmasını arzu edenleri azapla tehdit ediyor. Yine sadece günah işleyenlerle sınırlı kalmayacak olan azaba karşı bizleri uyarıyor. Kaldı ki kötülük karşısında eliyle diliyle ve kalbiyle mücadele etmek müminin görevidir. İyiliği emretmek ve kötülükten nehyetmek övülmüş vasıflardandır. Kitlesel basın açıklamasına katılan onlarca müslümana kabahatler kanununa göre binlerce TL’yi bulan idari para cezası verilmiş ve yeni bir zulme imza atılmıştır. Asıl garip olan ise o saatte üniversite sınavında olan Müslümanlara da ceza kesilmesidir. Açıkça ifade ediyoruz ki; biz yükselttiğimiz iyilik çağrısı ile kabahat işlemedik, bilakis Rabbimizin yakınlığına vesile olacak bir salih amel işledik. Asıl suç ve kabahat Kutsallarımızla alay edilmesi; içki, fuhuş ve uyuşturucunun teşviki ile gençliğin yozlaşmasına sebep olunmasıdır. Ne hazindir ki kötülük ehli değil iyilik ehli cezalandırılmıştır. Ne hazindir ki “dindar nesil” için çaba gösterenler “dindar nesil” iddiasındakiler tarafından cezalandırılmıştır. Hiçbir ceza bizleri tevhid, adalet ve ahlak mücadelemizden vazgeçiremeyecektir. Yine Tevhid adına şirke, küfre ve nifaka karşı çıkacağız. Yine adalet adına kim yaparsa yapsın zulümlere karşı çıkacağız. Yine ahlak adına ahlaksızlıklara, LGBT sapkınlıklarına, kim yaparsa yapsın çocuk istismarlarına ve her türlü yolsuzluklara karşı çıkacağız. Kötülük ehlini ve hangi gerekçeyle olursa olsun onları koruyup iyilik ehlini cezalandıranları Rabbimize şikayet ediyoruz. Ümmetimizi ve erdemli insanları bilgilendirip dayanışmaya çağırıyoruz.” Sözün özü elan uzun vadede ümmetimize izzet kazandıracak vahdet hedefine götürecek birlikte iş yapma modeli olarak platformlar ve ittifaklar öne çıkmaktadır. Proje bazlı esnek bir model olarak avantajlar, dezavantajlar, imkanlar, riskler ve çözüm potansiyeli anlamında önemli bir pratik olan Ahlak Hareketi yakın dönem için sonuç almış örnekliktir. Dün ışığında bugün yaşanır ve yarın planlaması yapılır. Tecrübenin kıymeti ise hiçbir bedelle ölçülemez. Rabbul aleminden duamız bizleri daha hayırlı çabalarda cem etmesidir. 

logo
Bugünün ihyasından yarının inşaasına
Bize Ulaşın

0(216) 612 78 22

0(216) 611 04 64

vuslat@vuslatdergisi.com

Ihlamurkuyu Mah. Alemdağ Cad.
Adalet Sok. No:11 P.K 34772
Ümraniye / İstanbul